Her geçen yıl birbirimizden biraz daha uzaklaşıyoruz.

Neden yalnızsınız? İnsanlığın sonu ne olacak? Bizi gelecekte neler bekliyor?

Yalnızlığınızın nedenini biliyor musunuz? Kendinizi neden herkesten farklı gördüğünüzü biliyor musunuz? Kişiler varoluşun içindeki bir zamanda diğer tüm varlıklardan üstün biçimde evrilmişlerdir. Fiziksel kuvvetin yeterli olmayacağı zamanlarda aklını kullanarak tehlikelerden kaçan insan. İlerleyen binlerce yılda bu yetisini defalarca kez geliştirmiştir. Doğanın bu duruma en büyük neden olduğu açıktır. Düşünebilen insan yüz binlerce yıl geliştirdiği sinapsları DNA'ları ile taşımış ve taşımaya da devam edecektir. Yüz bin yıl sonra beyin kapasitesi daha fazla artmış olan insanoğlu bugün teknolojinin bile hayal edemeyeceği yeteneklere kavuşacaktır. Bedenin şeffaflaşması bunlardan biridir. Yaşlılık ve hastalıklara çareler bulan insanlar. Kazalara ve fiziksel yaralanmalar sonucu ölüme de çare bulacaktır. Önce makinelerle küçük adımlarla birleşecek olan insanoğlu Zaman içerisinde hem yapay zeka hem de geliştirdiği ek hafıza depolarıyla günümüzden binlerce kat üretici düşünebilecektir. Bu insanın gelişiminin son halkası olmayacaktır. İnsan önce uzaydaki sonsuza çoktan ulaşmış olacaktır. Kafamızı kurcalayanlar uzaydaki diğer yaşam formlarının varlığı/yokluğu olmayacaktır. Yüz binlerce yıl sonra insanlar SEUS'un arayışına başlayacaklardır.

Din.

Din bir yanılgıdır. Bir örüntüdür. Dini insanlar, insanları ise hiçlik var etmiştir. Kabul etmemek: Tüm sosyal öğretilerin bir sonucudur. Yaratıcı kavramı olan ilk nokta kimsenin varlığına olanaklar belirlemiş. Yaşam var olmak için temel amaç olmuştur.

Şu an bu yazıyı okuduğunuza göre siz de bir şeyler arıyor ama benim gibi siz de ne aradığınızı bulamıyorsunuz. Evrenin sırrını aradım. Tanrı'nın varlığını. Varoluşun sırrını. Her şey yetersiz. Ölmeden öğrenmemin bir yolu yok mu ?

İnsanın Varoluş Amacı Nedir?

İnsanın var oluşu üzerine birçok görüş bulunmaktadır.

Semavi dinlere göre insan  çamurdan meydana getirilerek kulluk yapmak için yaratılmıştır.

Bence insanın var oluşu daha karmaşıktır.

Dinler insanlığın bilimleri öğrenmeden önceki devirlerde meraklarını gidermek, korkularını yenmek, korkularıyla mücadele etmek, ve yaşamı sevmek ile yaşamdan ayrı kalamamak düşünce, duygularıyla ortaya çıkmıştır.
Herhangi bir dine mensup olan bir insanın o dinin gereklerini tam olarak yerine getirememesinin asıl nedeni işte budur. Gerçek yaratıcı insanı gerçeği görebilecek bir varlık olarak yaratmıştır denilemez. Çünkü gerçek kavramı da insanlar tarafından yaratılmıştır. Şöyle ki bedeninizdeki ve canlılardaki bütün davranış ve düşünceler, doğaya uyum doğrultusunda gelişmiş, bedene hükmetmiştir. Bir varlığın diğer bir varlıktan üstün olması doğanın Kanunudur. Bu madde için de böyledir. İnsan yaratılmışların en değerlisidir. Bu doğru fakat insan olmasaydı. Yaratılmışların en değerlisi yine bir canlı olacaktı. Belki de değer kavramını kullanmak bile yanlış olacaktı. Mutlaka bir şeyler büyük bir şeyler küçüktür. Mutlaka bir şeyler güçlü bazı şeyler zayıftır. İnsan oğlu kendini en güçlü saydı. Bınun nedeni diğer varlıklardan daha gelişmiş bir beyne sahip olmasıydı. Düşünme gücü onu yaşayabilir kıldı. Dünyayı da yaşanabilir. İlerde uzayı da yaşanabilir kılması mümkündür. Evet bir yaratıcı vardır. Fakat bu yaratıcının bir düşüncesi var mıdır? Yoksa yaratıcının düşünceleri, yine insanın düşüncelerinin yaratıcıya mal edilmesidir. Düşünülmesi gereken budur.  Yaratıcı insanın iyi veya kötü olmasıyla ilgilenmez. İyilik ve kötülük insanın var oluşundan bu yana değerlendirdiği bir kavramdır. Çünkü insanda üzüntü ve sevinç gibi zıt iki duygu vardır. Kişiyi Mutlu edenler iyi, mutsuz edenler kötüdür. Bu herhangi bir dinin çıkmasından önce de böyleydi. Dinler olmasaydı da iyi ve kötü kavramları zaten var olacaktı. Burdan yola çıkarsak neyin iyi neyin kötü olduğunu bilen insan önce dini ortaya çıkarmış; daha sonra da bu dinleri kullanmıştır. Bunu bazen toplum düzenini sağlamak adına, bazen korkularından kurtulup sevdiklerini kaybetmenin ağırlığı altında ezilmemek adına bazense güç kazanmak adına yapmıştır. Her halükarda gerçek yaratıcıdan uzaklaşmıştır. Her şeyi var eden yaratıcı aslında büyük bir plan hazırlamıştır. Güçlüdür. Kimisi bu yaratıcıya Allah kimisi God kimisi Tanrı vs demiştir. Fakat yaratıcıyı kalıplara sokan insandır. O yüzden insanlar dünya üzerinde binlerce inanç gruplarına ayrılmışlardır. Yaratıcı her şeyle birlikte bizi de var etmiştir. Ancak neden var olduğumuzu açıklamaya çalışan ya da insanları dinsel sınıflara bölünmesine neden olan bir kitap, Peygamber ya da din oluşturmamıştır. Çünkü bizim yaşamımızdaki her dini bilgi yine insanlar tarafından üretilmiştir. Bu bedenle neden var olduğumuz sorusunun herhangi bir cevabı yoktur. Ve bu soruya asla cevap bulunamaz. Sadece kişisel amaçlarımız söz konusudur. Ben neden varım. Battaniye üretmek için mi, ülke yönetmek için mi, felçli olup bakılmak için mi, çocuk yaşta ölüp ibret olmak içim mi, trafik kazası yapıp ders olmak içim mi, fakir olup zenginin Mutlu olmasını sağlamak için mi? Ve binlerce soruya yine bireyin kendi cevap bulabilir. Yaşamlarınızın sonunda kendime sorduğumuz neden burdaydım. Neler yaptım ömrümde soruları, yaşamdaki amacımızın ne olduğunu gözler önüne serecektir.

İnançlar ve Evrenin Sonu

Değerli blog ziyaretçilerim. İnançlar ve yaşam üzerine soracağınız her soru itinayla cevaplandırılacaktır.